RSS2.0

AMASRA KALESİ

12 Mayıs 2008 Pazartesi




AMASRA KALESİ

Amasra Kalesi ilk kez Romalılar döneminde, bugun ayakta duran surlar ise Bizanslılar döneminde yapılmıştır. M.S. 14. ve 15. yüzyıllarda Cenovalılar tarafından ön duvarlar ve kapılar yapılarak daha iyi savunmaya alınmıştır. Surlar Boztepe ve Zindan mahallesinden oluşan iki ada kütlesini çevrelemektedir ve bu iki ada kemere adı verilen roma döneminde yapılmış birbirine bağlanmaktadır. Surlar büyük blok taşlarla inşa edilmiş olup kale şeklinde kulelerle tahkim edilmiştir Amasra kalesi ortaçağ havasını günümüze yansıtan önemli kalıntılardandır.



THE CASTLE OF AMASRA

The Castle of Amasra was built during the Roman period. The wals of the castle ware built by the Byzantines. The front wals and the gates were built by the Genoese in 14 th and 15 th centuries to guarantee the defance The city walls sorround the Boztepe and Zindan districth which togother from two island were then joined by the Kemere bridge, built during the Roman period the city walls were made of large stone blocks. They were reinforced with turrets, arranged in square formations. The Castle of Amasra is an important relic that reflects the middle Ages

KEMERE KOPRUSU








KEMERE KÖPRÜSÜ

Amasra`daki Sormagir mahallesi ile Boztepe-Zindan Mahallesinini birbirine bağlayan köprüdür eski zamanlarda köprünün altı çakıl taşları ile kaplı idi Amasra deniz temizliğinde köprünün altından deniz akımı sağlanmıştır köprüye ulaşım iki ayrı ufak geçit den geçilerek sağlanmaktadır köprü Roma döneminde inşaa edilmiştir köprü kenarları toprak kayması nedeni ile günümüzde restore edilmiştir

CENOVA SATOSU


Kalenin iç kale olarak bilinen kesimidir. Cenovalıların bir saray (şato) haline getirdiği Kale içine, Büyükliman tarafından basamaklı kaldırımla ulaşılan Cenova armalı bir ana kapıdan; kale içinde de yüksek bir burçla korunmaya alınmış şato kapısından girilmektedir. Kapıdaki armalarda; üstte Cenova, alttaki üçlüde solda Poggio (Galata Podestasının mensup olduğu, Liguryalı ailenin), ortada Cenova, sağda Malaspina (Asup olduğu ailenin) blazonları vardır

BEDESTEN ANITI



M.S 1.yy sonunda veya 2.yy başında yapılmış olup büyük olasılıkla bir Roma basilique'i (Eyalet Meclisi Sarayı) dir. Roma hamamı, gymnasium olması ihtimalleri üzerinde durulmuştur. Fakat hamamlarda görülen hiç bir özelliğe sahip olmadığı gibi; Amasra'nın, tarihinin hiç bir devrinde bu büyüklükte bir gymnasium gerektirecek kültür merkezi niteliği kazanmadığı da açıktır. Buna karşılık Roma basilique' lilerinin genel çizgileri bu harabede görülebilmektedir: Formun bir köşesinde, " bir veya iki katlı, dikdörtgen konumlu: içinde mahkeme, borsa, yönetim bölümleri olan; bir cephesi sütunlarla desteğe alınmış; ortadaki daha geniş olmak üzere üç beş ya da yedi nef 'e ayrılan; Senat (Eyalet Merkezlerinde) mutlaka bulunan " basilique tanımına, Amasra Bedesteni tıpatıp uymaktadır. 45 x 188 metrelik muazzam boyutları ile burasının bir basilique olduğu delillendirilebilir. (Örneğin, Roma'da Augustus zamanında tanımlanan bir basillique'in boyutları 45 x 101 di) Yapının, daha sonraları "Bedesten" adını alması da yine asıl işleviyle ilgilidir. Çünkü bu tür yapılar aynı zamanda ticaret işlerinin yürütüldüğü ve yönetildiği merkezlerdi.



Opus reticulatum adı verilen klasik örgü tarzında tuğladan inşa edilen eserde düz atkılar, azman büyük taşlarla gerçekleştirilmiştir. Güney cephe bütünüyle tahribe uğradığından taşıdığı hususiyet bilinmemektedir. Ancak bu cephenin, ortada bir apside de yer veren çok sütunlu bir görünümde olduğu sanılmaktadır. Kuzey uzun cephe yüzeysel işlemeleri dışında bütünü ile ayaktadır.Çok sayıda giriş ve aydınlık açıklığı görülmektedir. Bunlardan bazıları ise içeriye veya dışarıya dönük sağır durumundadır. Doğu ve Batı cephe duvarları ile nefleri ayıran iç duvarlar, Amasra kalelerinin yapımı sırasında daha başka inşaatlar sebebiyle önemli ölçüde tahrip edilmiş; özelliklede blok lento taşları sökülerek alınmıştı
Yapı tam bir simetri vermektedir. Kuzey cepheye bağlı 5 nef ' ten ortadaki büyüğünün, ikinci bir katı düşündürecek veya burasının bir atrium (iç avlu) olduğunu hatırlatan yüksek duvarlarla çevrili oluşu dikkati çeker. Güneydoğu ve güneybatı köşe neflerinin de birer giriş avlusu olması muhtemeldir. Güneye bakan dördü simetrik, ortadaki büyük beş salon ve bunları kuzey neflerinden ayıran dar koridor, aynı şekilde çok fazla tahrip olmuştur. Yapının tavan ve çatısı ile tabanının, dış ve iç duvar yüzeylerinin özellikleri konusunda herhangi bir kalıntıya rastlanmamıştır. Fakat Doğu ve kuzey duvarlarının alt kesimlerinde görülen kör kemerler ve taş lentolar, yapının bir bodrum katının da bulunduğu izlenimini verir.



Harabenin yüz metre kadar güney batısında aynı dönemden kalma ve ünlü Arter' e (Tören Caddesi) ait sadece üç sütun gövdesi görülür. Arter' in çok sayıdaki sütunları ve İyon başlıkları tahrip edilmiştir.



BEDESTEN (COVERED MARKET)

The basilica was constructed between thr end of the 1st and the beginning of the 2nd centruy AD. The basilica was a Roman province Council House. Afterwards it was called Bedesten (covered market). Later it was used as a market where the caravans coming from differend direktions spent the night and sold their goods. The market is separated into five big sections it is possible to enter the other arched gates from the big sections which is in the middle. The walls were built by bricks in a classic manner.

KUS KAYASI YOL ANITI





KUŞ KAYASI YOL ANITI

Kuşkayası-Yol Anıtı M.S. 41-54 tarihleri arasında Roma İmparatoru Tiberius Germanicus Cladius zamanında Bithynis Pontus Valiliği’ne atanan Gais Julius Aeuilb tarafından, bölgenin, ‘karayolu dinlenme yeri’ olduğunu belirtmek için inşaha edilmistir Kemerli bir niş içine oyma tekniği ile yapılan anıtta toga giyimli bir insan figürü ve nişin sağındaki sütunun üzerinde kartal motifinin yer aldığını belirten Göçmen, “Buradaki kartal, Roma askerlerinin sınırsız gücünü temsil etmektedir. İki kitabesi bulunan anıtın Anadolu’da benzeri bulunmuyor. Anadolu’da benzeri bulunmayan Roma dönemine ait Kuşkayası - Yol Anıtı, çok sayıda yerli ve yabancı turistin uğrak yeri. Ülkemizin önemli tarihi eserlerinden biri konumunda olan ve kayaların oyulmasıyla oluşturulan anıt, ne yazık ki bazı definecilerin çevresinde yaptığı kazı çalışmaları nedeniyle zarar görmüştür Kültür Bakanlığı’nın 2000 yılında yaklaşık 5 milyar liraya ışıklandırdığı ve çevre düzenlemesi için 1 milyar lira harcanan anıt, müze müdürlüğümüz tarafından koruma altına alındı. Roma döneminden kalan ve karayolu anıtı olarak anılan bu tarihi eser, önemli kanıtlardan birini oluşturmakta. İtalyanlar burayı restore etmek için beklemekteler, ancak bunun için Bakanlık’tan halen onay çıkmış değil sizde şirin ilçemiz Amasra`ya gelmeden kuşkayası yol anıtına çıkabilir bakacak tepesinden o inanılmaz manzaraya sahitlik edebilirsiniz..

AMASRA KLiSESi




AMASRA KLİSESİ

Amasra Klisesi M.S. 9. yüzyıl sonlarında inşa edilmiş bir bizans klisesidir. Küçük bir şapel planında olup narteks kısmı üç bölümlüdür. Özenli tuğla işçiliği ile yapılmış olan klise 1460 tarihinde Fatih Sultan Mehmet`in Amasra`yıl almasından sonra camiye dönüştürülmüştür cami 1930 yılında ibadete kapatılmıştır.



THE CHURCH MOSQUE OF AMASRA

The Church Mosque is a Byzantine church which was built in the 9 th century AD. in Amasra. The church is a small chapel and its narteks sections consists of theree parts. The church was made of bricks wit particular care. After Fatih Sultan Mehmet conquered Amasra in 1460, the church was closed for praying in 1930.

GÜRCÜOLUK MAĞARASI




Gelişimini tamamlamış, ancak iç şekillenmesi devam eden Gürcüoluk Mağarası; görünümleri son derece güzel ve ilginç sarkıt, dikit, sütun, makarna sarkıtları, duvar ve perde damlataşları ile bezeli rengarenk bir dünyadır.

Gürcüoluk Mağarası, Üçgen biçimli ve 3-4 M genişliğindeki ana girişten sonra yaklaşık 4-5 M yüksekliğinde ve 6x7 m boyutlarındaki ilk oda çevresinde toplanan 15 odadan oluşur. Gerek ulaşım kolaylığı ve doğal çevrenin güzelliği; gerekse renkleri gri, krem ve bej arasında değişen rengarenk damlataşlar ve fiziki özellikler; Mağarayı çekici kılmaktadır.

Bartın'a 32 Km uzaklıkta ve Amasra ilçesi, Makaracı köyündedir. Mağaraya, Amasra-Çakraz karayolu güzergahında bulunan İnpiri veya Karakaçak köyü üzerinden ulaşmak mümkündür.